Bugün Türk Devletleri arasındaki işbirliğini kurumsallaştıran Nahçıvan Anlaşması’nın imzalanmasının 12. yıl dönümünü idrak ediyoruz.
Asırlık kardeşlik bağlarının somut bir ortaklığa dönüşmesini sağlayan bu tarihi gün, her yıl 3 Ekim, “Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Günü” olarak kutlanmaktadır.
Üye Devletlerimiz, ortak çatıları olan Türk Konseyi’nin, on yıl gibi kısa bir süre zarfında, bölgesinde ve ötesinde saygın ve etkili bir kurum haline gelerek elde ettiği başarıları ve üretken çabalarıyla gurur duymaktadır.
Tüm zorluklara rağmen 2020-2021 dönemi Türk dünyası için muzaffer bir dönem olmuştur.
Bu süre içinde, başta Azerbaycan topraklarının işgalden kurtarılması, egemenliğinin ve toprak bütünlüğünün yeniden sağlanması olmak üzere elde edilen çok önemli başarılar sayesinde birliğimiz daha da güçlenmiştir. 44 Gün süren Vatan Muharebesi sırasında Türk Konseyi, tüm Üye Devletler adına Azerbaycan’ın haklı davasını en güçlü şekilde desteklemiş ve elde ettiği zafer tüm Devletlerimiz için bir gurur kaynağı olmuştur.
Yine bu yıl, çevrimiçi olarak düzenlenen Gayri Resmi Türkistan Zirvesi’nde Liderlerimiz bir araya gelerek, bin yıllık medeniyetlerin kavşağında kültürel ve manevi bir merkez olan Türkistan şehrini Türk dünyasının manevi başkenti olarak ilan etmişlerdir.
Liderlerimiz, Teşkilatın yürütmekte olduğu mevcut çalışmaları, plan ve projeleri ve ayrıca gelecekteki vizyon ve hedeflerini yine bu Zirve sırasında ele alarak, değerlendirmelerde bulunmuşlardır. Devlet Başkanlarımızın Türkistan Zirvesi’nde verdikleri en çarpıcı mesaj ise, kendi ülkelerinin bayraklarının hemen yanında Konseyimizin bayrağını da yerleştirerek çizdikleri birlik ve beraberlik tablosu olmuştur. Bu, Örgütün çabalarına en üst düzeyde verilen güçlü taahhüt ve bağlılığın en somut göstergesidir.
Bu noktada belirtmek isterim ki kardeş Türkmenistan’ın Türk Konseyi’ne beklenen katılımı, gündemimizi önemli ölçüde zenginleştirip, güçlendirecek ve Teşkilatımız içindeki işbirliğine yeni bir ivme kazandıracaktır.
Çalışmalar açısından Türk Konseyi son birkaç yıldır en verimli ve aktif dönemini yaşamaktadır. Bu yıl yine ekonomiden ulaştırmaya, sağlıktan eğitime, gençlik ve spordan turizme kadar 20’den fazla işbirliği alanında çok somut ve verimli işlere imza attık. Tüm bu alanları kapsayan bakanlar ve uzmanlar seviyesinde toplantıların yanı sıra değişik konularda forumlar, üst düzey konferanslar, sektörel çalıştaylar, eğitim ve kapasite geliştirme programlarını düzenlemeye etkin bir şekilde devam ettik.
Ülkelerimizin küçük ve orta ölçekli işletmelerini (KOBİ) desteklemeyi hedefleyen Türk Yatırım Fonu’nun çok yakında hayata geçmesiyle ekonomik işbirliği sahasındaki yoğun çabalarımız meyvelerini verecek.
Öte yandan, zorlu koşullara en iyi şekilde uyum sağlayarak, Teşkilatımız bünyesinde sağlık alanında birçok somut çalışmalar gerçekleştirdik; projeler geliştirdik, işbirliği mekanizmaları kurduk, Dünya Sağlık Örgütü ile işbirliğine başladık, her alanda pandemi sonrası dönemi planlarımıza dahil ettik, tarım, su, göç gibi yeni işbirliği alanlarında çalışmalar yapmak üzere harekete geçtik. Bu zorlayıcı dönemde ülkelerimizin birbirlerine muazzam teknik ve insani yardım sağladığını ve salgın ile mücadelede en iyi uygulamaları ve deneyimlerini sürekli olarak paylaştığını özellikle vurgulamak isterim.
Tüm bu faaliyetlerimizi sunmak üzere, önümüzdeki Kasım ayında İstanbul’da, Teşkilatımız ve tüm Türk dünyası için hayati önem taşıyan birçok kararın alınacağı tarihi bir Liderler Zirvesi gerçekleştireceğiz.
Sağlam adımlarla geleceğe doğru ilerlerken, dayanışmamıza ithaf olunan bu önemli günde, sorumluluklarımızı en güçlü şekilde hissediyoruz. «Türk Dünyası 2040 Vizyonu»nda yer alan yeni hedef ve girişimlerle, Türk Devletleri arasındaki ilişkiler daha yakın işbirliği ve daha derin bütünleşmenin olacağı yeni bir aşamaya giriyor.
Bu yıl aynı zamanda dört Üye Devletimizin 30. Bağımsızlık yıldönümünü kutlamaktayız. Türk Konseyi olarak Üye Devletlerimizin ekonomik, sosyal ve siyasi alanlarda elde ettiği başarılardan ve ilerlemelerden her zaman gurur duyduğumuzu ve ortak hedefler doğrultusunda kararlı bir şekilde çalışmalarımızı sürdüreceğimizi belirtmek isterim.
Bu duygu ve düşüncelerle, Teşkilatımızın faaliyetlerine sürekli destek ve yardımlarını esirgemeyen Üye Devletlerimizin Devlet Başkanlarına, Bakanlıklarına, kamu kurumlarına, iş dünyasının temsilcilerine ve STK’larına en derin şükranlarımızı sunuyoruz.
Barış, birlik ve beraberlik dileklerimizle, dünyanın dört bir yanındaki tüm Türk halklarının 3 Ekim bayramını canı gönülden kutluyoruz.
Baghdad Amreyev
Türk Konseyi Genel Sekreteri